Engin Günaydın, 29 Ocak 1972'de Tokat'da doğdu.
Lisede, her sene yapılan okullar arası tiyatro yarışmasında aldığı ödül
sonrası, jüri üyelerinin Günaydın'ı konservatuara gitmesi yönündeki
ısrarlarıyla oyunculuk hayatının ilk tohumları atılmış oldu.
Hacettepe Üniversitesi Konservatuar bölümüne girdi. 1992 senesinde,
okulun 2. yılında Mimar Sinan Üniversitesi konservatuar bölümüne geçiş
yapmasıyla İstanbul'a geldi.
İstanbul'a ilk geldiğimde gözümde çok korkutucuydu. Uzun süre evden
çıkamadım. Korkuyla ilgili değil ama çıkmak istemiyordum. Sonra geze
geze, sevgilin ola ola alışıyorsun ve öğreniyorsun İstanbul'u. Benim en
büyük mücadelem burada, evimi aramak oldu. Burası bana ait diyemedim
hiç. 14 senedir burada yaşıyorum, 12. evim.
1997 yılında, "Otogargara"nın setinde komiklik yaparken, şans eseri
aldığı teklifle "Bir Demet Tiyatro" dizisinde rol alma şansı yakaladı.
Uzunca bir süre, seyircilerin izlemekten zevk aldığı, bir çok
eleştirmen tarafından da beğenilen zabıta İrfan karakterini
canlandırdı. 2001'de Zeki Demirkubuz'un yönettiği "Yazgı" filminde
Necati rolündeydi.
2003 yılında "Hadi Uç Bakalım" ve "Alacakaranlık" dizilerinde oynadı.
2004 yılında Okan Bayülgen'in şov programı olan Zaga ekibine girdi.
Aynı sene "Size Baba Diyebilir miyim?" adlı dizide rol almasının yanı
sıra, "Yazı Tura" filminde Sencer karakterini canlandırıyordu.
Tolga Çevik, Erkan Can, Settar Tanrıöğen çocuk sahibi ve üçüde bunun
çok güzel bir duygu olduğunu söylüyor. Ben çocuk istemiyorum. Tamamıyla
o dünyaya girmek demek, çalışmamak demek. Tiyatronun çöküşü beni çok
üzüyor ve ben ölmeden tiyatroyu düzeltmek istiyorum. 'Hücreler' benim
en parlak projem olacak. Tiyatro dünyasını canlandırmak benim gizli
hedefim. Sinemayla ilgili çalışmalar yapmam lazım. 45-50 yaşına kadar
çalışmam gerek. Anneme de bahsettim bundan. O da '15 yaşına geri
döndün. Yaş olarak büyümüyorsun, küçülüyorsun' diyor.
2005 senesinde, Gülse Birsel'in kendisini farketmesiyle, asıl çıkışını
yapacağı "Avrupa Yakası" dizisi ekibine katıldı. Peker Açıkalın ve
Günaydın'ın diziye katılmasından sonra katlanarak artan reytingler, bir
çok sinema eleştirmeninin şu soruyu sormasına sebep oluyordu: "Avrupa
Yakası" mı bu ikiliyi meşhur etmişti, yoksa onlar mı diziyi?
Şu sıralar "O hikayedeki mal benim" adlı stand up şovu sahneleniyor.
İstanbul Plus dergisinin Temmuz 2006 sayısına verdiği röpörtajda;
Boğazda dolaşmayı, ormanda yürüyüş yapmayı, kişilikli binalara bakmayı,
denizi yakından yada uzaktan seyretmeyi, Cihangir'de Symrna ve Porte'de
yemek yemeyi sevdiğini söylüyor.