Admin (YÖNETMEN)
Mesaj Sayısı : 384 Yaş : 29 Nerden : FeNerBahÇeden Lakap : sErKaN11 PAYLAŞIM : REP\'İM : PUAN\'IM : TAKIM : HAYVANIM : BAYRAĞIM : Kayıt tarihi : 03/06/08
| Konu: queen Cuma Haz. 06, 2008 5:40 am | |
| Dört adamın hikâyesi: QUEEN Brian Harold May, 19 Temmuz 1947 'de Middlesex'in Twickenham kasabasında doğdu.Fizik okuyan başarılı bir öğrenciydi. Müzği ise ailesi ile hobi olarak görüyorladı. Brian May elektro gitara heveslenince piyasadaki gitarların pahalı olması nedeniyle babası ile birlikte bir gitar yapmaya karar verirler. 17 pounda mâl olan gitar, maundan yapıldığı için koyu kırmızımsı bir rengi vardı. Bu nedenle Brian, bu girata "Red Special" adını verdi. Roger Meddows Taylor, 26 Temmuz 1949'da dünyaya geldi. 1963 yılında gitara başladı ama onun asıl istediği davul çalmaktı. böylece davula başladı. Londra'da ailesinin zoruyla dişçilik okumaya gittiğnde Ginger Baker tipi bir davulcu arandığına dahir biri ilan gördü. İlanı yazan Brian may'di ve yeni grubu "Smile" için bir davulcu arıyordu. İlk karşılaşmalarında Brian ve grup arkadaşı Tim ondan çok etkilendiler ve Smile grubu böylece tamamlanmış oldu. Tim Staffel grafik tasarımı bölümünde okuyordu. Tim'in bu bölümden tuhaf bir arkadaşı sıklıkla Smile grubunun provalarını izlemeye geliyordu. Brian ve Roger böylece adı " Frederick Bulsara" adındaki bu gençle tanışmış oldu. Frederick Bulsara adıyla 5 Eylül 1946'da Zanzibar adasında doğan Freddie Mercury, 1959 yılında İngiltere'ye geldi. Okulda hiç bir zaman parlak bir öğrenci değildi. Middlesex'in Feltham bölgesindeydi evi. Frederick, Smile grubuna girmek için çok uğraşıyordu ama bir türlü başaramıyordu. Bunun üzerine bir bakıma da kendini Brian ve Roger göstermek için Ibex adlı gruba katıldı. Ibex ve Smile sık sık bir araya gelmektedir. Bu arada Frederick, borçlarını ödeyebilmek için Roger ile birlikte küçük bir giyim eşyaları va takı dükkanı açar. Sonunda solist olan Tim Smile'dan ayrılınca onun yerine Frederick geçer. ( Daha sonra soyadını Roma mitolojisinde tanrıların habercisi ve postacısı olan Mercury olararak değiştirir.) Grubun adını Freddie'nin önerisiyle Queen olarak değiştirirler. Smile grubunda Tim, bas gitar çalmakta olduğundan o ayrıldığı zaman bas gitarın eksikliği ortaya çıkar müziklerinde. Onlarca bas gitarist denerler ama grup üyeleri hiç birini yeterince iyi bulmaz. 19 Ağustos 1951'de Leicester'de doğan ve 1965 yılında Opposition grubunda çalmış olan John Richard Deacon'la karşılaşana kadar durum böyle devam eder. Brian ve Roger onu bir diskoda çalarken dinlediklerinde aradıkları bas gitaristi bulmuş oldular. Böylece 1971 yılında Queen grubu resmen kurulmuş olur. Hepsinin burçlarının işaretleriyle çevrelenmiş içinde bir taç olan ve üstünde ise kanatlarını açmış bekleyen bir kuş olan Q harfi yani grubun logosu resme ilgisi ve yeteneği olan Freddie tarafından tasarlanmıştı. 1973 yılında EMI plak şirketi ile anlaştıktan hemen sonra ilk albümleri Queen'i çıkarıp İngilter turnelerine çıktılar. Buna rağmen pek tutulmayan grup, başarıya 1974 yılında çıkan ikinci albümleri Queen 2 ile ulaştılar. İngilter'de 5. sıraya kadar yükselen albüm Amerika'da Hit oldu. Aynı yılın Kasım ayında çıkan 3. albüm Sheer Heart Attack, anında 2. sıraya yerleşti. Uzun bir aradan sonra 1975'te çıkan albümleri A Night At The Opera hem platin plak aldı hem de bu albümden olan Bohemian Rhapsody ve I'm in Love With My Car single'ı 17 hafta listelerde kaldı. 19 1976 yılının sonunda A Day At The Races albümünü çıkardılar. Albüm Ocak ayında 1 numaraya yükseldi. Dünyada 7 milyon satan News Of The World albümü 1977 ekiminde çıktığında bu albümün en ünlü şarkıları We Are the Champions ve We Will Rock You daha çok müzik severin kalbini kazandı. 1978 kasım'ında piyasaya verilen Jazz albümü 11.liğe kadar yükseldi. Ayrıca bu albümün içinde Bycycle Race şarkısının klibinden bir kare olan bisiklete binen bir sürü çıplak kızın posteri de vardı. 1980 yılında The game albümü piyasaya verildiğinde Amerika'da 1. sıraya çıkarken Kanada'dan 7 kez Platin plak kazandı. Bütün bu başarıya rağmen Queen, bu albümle hayranlarını hâyal kırıklığına uğratmıştı çünkü o ana kadar Synthesizer kullanmamasıyla övünen, albümlerine mutlaka " No Synthesizers" yazan grubun bu albümünde bol miktarda Synthesizer vardı. Bundan sonra, Queen'in soundtrack'ini yaptığı Flash Gordon filminin albümü çıktı ayrıca Queen'ini o zamana kadarki Hit'lerinden seçmelerin yer aldığı Greatest Hits albümü de piyasaya verildi. Bu sırada Güney Amerika turnesine çıkan Queen, Brezilya'da 131,00 kişilik, tarihin en kalabalık konserini verdiler. 1981'in sonlarında, içinde David Bowie'yle birlikte söyledikleri Under Pressure da bulunan Hot Space albümünü çıkardılar. Queen, bu albümle hayranlarının gönlünü almayı yine başaramamıştı. Daha sonra, 1984'de çıkan albümleri The works ile bunu başardılar. Bu albümden ola Roger Taylor bestesi, Radio GaGa bir çok ülkede 1 numaraya çıktı. Aynı albümün başka bir şarkısı olan I Want To Break Free'nin klibinde bütün grup üyelerinin kadın kılığında olması çok ses getirdi. Yeniden Güney Amerika turnesine çıkan Queen büyük başarıyla döndü ayrıca Webley'de yapılan Live Aid'de yarım saatte müziği konuşturmuşlardı. içinde Highlander filminin teması olan Who Wants To Live Forever olduğu albüm, A Kind Of Magic, 1986'da çıktı. Wembley, Budapeşte ve queen'in son konseri ola Knebworth, ki bunlar en önemli 3 konserleridir, bu albümün sonrasında düzenlendi. Grup, 1977 ve 1978'de albüm çıkarmadı ve grup üyeleri, John hariç çünkü o boş vakitlerini ailesiyle geçirmeyi tercih ediyordu, kendi solo çalışmalarını denedler. ancak, Freddie dışındakiler pek tutmadı. 1989 yılında piyasaya çıkan Miracle albümü ile Queen 1.liği yeniden kazanmıştı. bu arada yakın arkadaşlarından bazılarının AIDS olması ile Freddie şüphelenmeye başladı ve sonucu pozitif çıkan testi kendine yaptırdı. Bu haberi grup arkadaşlarından ve herkesten gizlş tutmaya çalışsa da herkes Freddie'de bir şeylerin ters gittiğinin farkındaydı. Eskisi kadar enerjik ve neşeli olmayan Freddie, belirgin şekilde zayıflamıştı ve yüzündeki lekeleri kapatmak için ağır bir makyaj yapmaktaydı. Freddie'nin bu durumundan dolayı grup iyice yavaşlamıştı. Bunu üzerine 1 yıl süren çalışmalarıyla Innuendo albümü çıktı. Birçoklarına göre bu albüm Queen'in ya da Freddie'nin jübilesiydi. Ayrıca grup arkadaşlarına durumu itiraf eden Freddie, onlardan ellerinden geldiği kadar çok şarkı yazmalarını istedi. Bu şarkıları kayıt ettiler ancak yeni bir albüm çıkarma fırsatları olamadı. Freddie Mercury basına yani hayranlarına AIDS olduğunu açıkladıktan bir sonraki gün evinde öldü. Bu haberle onu seven-sevmeyen herkes yasa boğuldu. Kimilerine göre Freddie, Innuendo'daki the Show Must Go On ile kimilerine göre ise queen'in son klibi olan These Are the Days Of Our Lives şarkısının klibinde şarkı bitiminde kameraya şöyle bir bakıp. "I still love you." dedikten sonra kameranın önünden çekilmesiyle veda etmiştir. hangisi olursa olsun Queen hayranları hâla düşündükçe göz yaşlarını tutamaz. Seni hâla seviyoruz Freddie! Freddie'nin ölümünden sonra 1995 yılında grup üyeleri, Freddie'nin kayıt ettirdiği şarkılarla Made in Heaven albümünü çıkardı. Queen, Dünya'nın birçok yerinde hâla sevilmekte ve dinlenmektedir. | |
|