Metafizik Kaynaklara Göre 3. Dünya Savaşı
Bugün metafizik konularla ilgilenen birçok araştırmacının ifade ettiği
Armegedon (Kıyamet savaşı) Muharref Tevrat kaynaklı bir komplo teorisi
mi?.. Hakikat payı olabilir mi?.. Ya da sadece ``Ya tutarsa cinsinden
bir kehanet mi?..
Bu harbe, binlerce yıllık ezoterik geleneklerle ‘’Tek Dünya
İmparatorluğu’’ kurma yeminiyle hareket eden Meciddun dağlarındaki
Yahudiler neden olduğu için “Hermeciddun Harbi” denmektedir. Gerek
Afganistan gerek Çeçenistan, gerekse Irak’taki (BABİL) bütün harpler;
aslında insanlık aleminin henüz farkında olmadığı bu 3. Dünya
Savaşı’nın cepheleridir.
MEGİDDO’’ KIYAMET SAVAŞI BAŞLADI?
Bugün metafizik konularla ilgilenen birçok araştırmacının ifade ettiği
Armegedon (Kıyamet savaşı) Muharref Tevrat kaynaklı bir komplo teorisi
mi?.. Hakikat payı olabilir mi?.. Ya da sadece ``Ya tutarsa cinsinden
bir kehanet mi?.. ‘’
Dünya -enteresan- vakitleri yaşıyor.. Her haliyle yeni bir dönem
yaşandığı anlık değişen hava koşullarından bile belli oluyor... Peki
dünya da bu yeni dönem de - kimilerine göre 21. Yüzyıl kimilerine göre
insanlık aleminin 23. Kategorisiyeryüzüne kimin veya kimlerin
kervanları geliyor ki, bir çok şair o bahar kervanının kokularını daha
şimdiden aldığını ifade etmiştir. Öyle ki; bahar gelmeden çiçeklerin
kokusunu alabilen gönlüyle soluyan insanlar hala var aramızda ...
Öncelikle şunu belirtmek isterim; “İlahi Mehdi beklentisinden vites
atarak “Siyasi Mehdi” yapılanmasına soyunan Siyonizm’in ‘’Tek Dünya
İmparatorluğu’’ yeminiyle başlattığı savaşa kimseyi ikna etmek
iddiasında değilim. Bunlar şahsımın ‘’Bir Türkiye Sevdalısı’’ olarak
araştırmalarım neticesinde ortaya çıkardığım çalışmalardır. Dileğim
kendi fikir hayatımda yaptığım çalışmalarımı insanlarla paylaşımından
ibarettir. Bu amaçla evveliyatlı olarak bu konunun üç büyük dinin
içinde özetle nasıl geçtiğine değineceğim... Bunu verirken bu konuda
kaynak gösterilerek aktarılmış hadislere az da olsa gireceğim.. Zira
‘’Beyefendi olayları kendi zaviyenizden görmüşsünüz...’’ suçlamalarıyla
muhatap olmak istemiyorum. Zaten aslına sadık kalmış İncil ve Tevrat da
her şeyin çok açık olduğunu bilenler biliyor (!) İlahi kitaplara bile
dezinformasyon (yanlış yönlendirme) yapabilenlere söylenebilecek
sözleri sizlere bırakıyorum...
“Esrarname” rumuzlu gizli bir eseri ruh kardeşliğiyle bizlere aktaran
muhterem bir heyetle birlikte gelin bu MEGİDDO- 3. DÜNYA SAVAŞINI
metefizik kaynaklara göre birazcık açmaya çalışalım:
METAFİZİK KAYNAKLARA GÖRE
HERMECİDDUN, 3. DÜNYA SAVAŞI MI?!
“Canavar mevcut idi ve mevcut değildi...”
Hz. İsa
KADER’E YAZILMIŞ ANCAK HENÜZ YAŞANMAMIŞ HADİSELER
“Canavar mevcut idi ve mevcut değildi” Hz. İsa’ya ait bu sözler kaderin
geçmiş ve gelecek boyutlarını görebilen insanların söyleyebileceği
iddialı ifadelerden biridir. Allah ancak sevdiği ve seçtiği insanlık
alemini terbiye edici olarak gönderdiği peygamberlerine bu olağanüstü
mesajları vermeleri hususunda izinli kılmıştır. Bir nevi zamanın izafi
yönünü de ifade eden bu sözler; insanlık aleminin bunalıma girdiği
dönemlerde peygamberler veya onların varisleri alimler tarafından
“zihni olgunluğa ermiş” misyon sahibi insanlara aktarılmak üzere
bellekten belleğe aktarılmıştır. Bunların bir kısmı inanan insanların
yılmamaları için müjde mahiyetindeyken; bir kısmı da inançtan uzaklaşan
insanları korkutup kendilerine disiplin vermek içindir.
Konuya girerken öncelikli olarak günümüzde ortaya çıkan güdülerinin
peşinde koşturulan toplumların pek farkında olmadığı Hermeciddun (3.
Dünya Savaşı)’na dikkatleri çekerek başlayalım.
GELECEKLE İLGİLİ SIRLAR
Yeryüzüne, Bakara suresinde de geçen iki melekle indirilmiş “Harut ve
Marut”, gizemli bir ilimden bahsedilir. Bu ilmi iyi niyetli insanlar,
insanların psikolojik yapılarını düzenlemek için kullanırken; kötü
niyetli olanları ise onları kontrol altında tutmak, kendi histerik-
doğmatik duygu ve düşünceleriyle idare etmek için kullanırlar.
Bu kötü niyetli insanlar “kahin”, “kohen” adı verilen bu insanlarla
geleceğe ait yıldızlardan ve fallardan aldıkları işaretlerle uluslar
arası stratejiler dahi çizerken, iyi niyetli insanlar da peygamberler
ve onların varisleri olan”pozitif enerji kuvvetleri” tarafından verilen
metafizik istihbarat verileriyle bu stratejilere karşılık verirler.
Yani aslında yeryüzünde mevcut olan fiziki mücadeleden çok metafizik
güçler savaşı mevcuttur. Bu metafizik savaşta bir cephe de “Şeytan,
habis cin ve kirli ruhlar ve efradı” kendilerine benzettikleri insansı
varlıklar varken; diğer cephede de “peygamberler, alimler , veliler ve
Hz. Hızır”ın terbiyesinden geçerek batın ilmi denen “derin ilme” sahip
insanlar yer almaktadır.
Araştırdığımız konunun daha iyi anlaşılması için yaptığımız bu girişten
sonra; şimdi de Hermeciddun adı verilen 3. Dünya Savaşı’nın Peygamber
hadislerinde nasıl yer aldığına bakalım;
Bu konuda öncelikli olarak, Hz. Muhammed’in sahabelerinden Ebu
Hureyre’nin bildirdiği hadis dikkatimizi çekiyor. Bu hadis, hadis
üstatları olarak tanınan ve tüm İslam aleminde bu konumları üzerinde
ittifak edilen Buhari ve Müslim’in derledikleri hadislerde arasında da
yer alıyor :
Ebu Hureyre diyor ki; “Peygamberimiz bir gün sabah namazını kıldı,
sonra hutbe mahalline çıkıp öğle namazı kadar bize açıklamalarda
bulundu. Sonra indi ve öğle namazını kıldırdı. Sonra tekrar minbere
çıkıp ikindi namazı vaktine kadar açıklamalarına devam etti. İkindi
ezanı okununca ikindi namazını kıldık. Sonra yine minbere çıkıp bu defa
güneş batıncaya kadar açıklamalarını devam etti. Bu açıklamalarında
dünyada bütün olmuş ve olacak bir takım olayları bizlere haber verdi.
Bunları hem öğretti hem de ezberletti.”
Ebu Hureyre’nin de belirttiği gibi insanlığın en kamili ve son
Peygamberi Hz. Muhammed “ilahi izine tabi bakışlarıyla” gelecekte
yaşanacak olayları görüp biliyordu. O yolundan sadakatle gidecek, sır
taşıyabilecek kimseler vasıtasıyla bu bilgileri onlara kuşaktan kuşağa
aktarmıştır. Fakat bu hadîsleri bütün peygamber dostları değil de ancak
bazı sahabeler saklayıp kendisinden sonrakilere liyakat ölçüsüne göre
aktarmışlardır. Zaten kendileri de bütün sahabelerin olduğu bir ortam
da değil; kendisinin seçtiği bir kısım sahabeye bu bilgileri anlatmıştı.
Bu hadisi şeriflerde olmuş ve olması “Allah’ın izniyle” muhtemel birçok
meseleye genişçe girmek istemiyoruz. Bu malumunuz haddi aşmak olur.
Ancak bu kaynaklardan da istifade ederek üzerinde durduğum asıl konuya;
Muharref Tevrat’a göre “Armagedon”; İslami litaratüre göre ise
“Hermeciddun” olarak adlandırılan 3. Dünya Savaşına dikkatlerinizi
çekmek istiyorum.
HERMECİDDUN 3. DÜNYA SAVAŞI MI?
Peygamber dostlarından Huzeyfe, bu savaşla ilgili olan aşağıdaki hadisi
; Ebu Hureyre’nin yanısıra Hz. Ali ve İbn-i Abbas’ın da bildirdiğini
ifade etmiştir.
Bu üç sahabenin bildirdiği hadis:
“Ahirzaman’ın harbi cihan harbidir. Çok kimselerin öldürüldüğü iki
büyük harbden sonra bir üçüncüsü daha olacak. İkinci cihan harbinin
ateşini yakan (başlamasına sebeb olan) “Büyük Reis” künyesinde bir
adamdır...” (El- Mehdiy-yul Muntazar Alel Ebvab)
Bu tarz hadisleri değerlendiren araştırmacılar, Peygamber Efendimizin
bedenen vefatından sonra yeryüzünde üç büyük dünya savaşının olacağını
işte bu hadise dayandırmaktadırlar. İlk iki harbin çok büyük olup
bunlarda çok kimselerin öleceğini, üçüncü harbin ise her ne kadar bir
cihan harbi olsa da evvelki iharpler kadar can kaybına mal olmayacağını
iddia etmektedirler. Buna delil olarak da ilk cümleyi gösteriyorlar,
yani “Çok kimselerin öldürüldüğü iki büyük harbden sonra...” cümlesi
ki; cümlenin yapısından üçüncüsünün –insan zayiatı açısından- daha
küçük çapta olacağı anlaşılmaktadır. Ancak sonuçları açısından en büyük
savaş olacağını ilerleyen bölümlerde karşılıklı olarak anlamaya
başlayacağız.
Netpano.com Hadisin bir diğer yorumu ise; üçüncü harp diğerlerine iki büyük harbe
oranla daha küçük olacak ve fazla kimse ölmeyecektir. Bunun nedeni de
geçtiğimiz asırda gerçekleşen iki cihan harbinde dünya milletleri iki
gruba ayrılmış ve her iki grupta da yer alan onlarca devlet birbiriyle
savaşmıştı. Halbuki asrımızda gelişen harp de dünya devleri birleşerek
bir tek yeri vurmaktadırlar. Bu teşhisimize de destek olarak da M.
Tevrat’ın İşaya Bölümünde (13/1-6) kısmında yer alan ‘’Bir araya
getirilmiş BİRİKMİŞ MİLLETLER ülkelerinin (dünyaya korku salmak
amacıyla meydana getirdiği) kargaşa ve gürültü! Orduların Rabbi cenk
için orduyu yokluyor, bütün memleketi viran etmek için. Rab ve
gazabının silahları uzak bir diyardan göklerin ucundan (uçaklar ve
füzeler kastediliyor) geliyorlar’’ metni verebiliriz. Bu savaş için
kullanılan “BİRİKMİŞ MİLLETLER” tabirini incelediğimizde içersinde bir
çok Yahudi kişi ve kuruluşun kurucu üye olarak görev yaptığı Birleşmiş
Milletler Örgütü olarak karşımıza çıkması ne kadar ilginç değil mi?
Binlerce yıl önce bahsedilen bir organizasyon ve stratejiler dünya uyku
dönemindeyken nasıl da gerçekleştirilmiş...
Üstelik 11 Eylül saldırılarının ardından start alarak ilk cephesi
Afganistan’da açılan bu savaşın ateşi anıda Irak’ı sararak alevlendi.
Şimdi de sırada İran ve Suriye var. Bu Birikmiş-Birleşmiş Milletler
gücü altında bu savaşa ya direkt ya da el altından destek veren bir çok
ülke var. Yani ortada tek millet (Türk ve İslam alemi) karşısında da
tıpkı Haçlı Orduları döneminde olduğu gibi birden fazla devlet gücü
var. Tıpkı Türk ve İslam kumandanlarının tarih boyunca Avrupa
devletlerinden derlenmiş ordularla Kudüs için mücadele ettikleri gibi;
bu insanlık savaşında da Yahudi lobileri tarafından kontrol edilen
karma ırklardan oluşan ABD ordusunun yanı sıra bir çok Avrupa
devletinin ordusu kullanılmaktadır.