dün arkadaşlar arasında türkçeyi kötü kullanmakla ilgili bir tartışma çıkmış sanırım bende bu konun iki kişi arasında değildi genel olarak ele alalımdedim neden yabancı isimler kullanıyoz işyerlerimzde
ATO’DAN İŞYERLERİNE TÜRKÇE İSİM ÇAĞRISI
ATO BAŞKANI AYGÜN: NASIL ÇOCUĞUMUZA HANS, JACK, TOM ADINI KOYMUYORSAK, İŞYERLERİMİZE DE ÜRÜNLERİMİZE DE YABANCI İSİMLER KOYMAMALIYIZ
SİMİTİ SİMMİT, BALONU BALOON, SALONU SALOON, PAZARI BAAZAR ŞEKLİNDE YAZARAK TÜRKÇE’Yİ EĞİP BÜKÜYORUZ
GELİN BU TOPLUMSAL TALEBİ BİR KAMPANYAYA DÖNÜŞTÜRELİM. İŞYERLERİMİZİ, ÜRÜNLERİMİZİ YABANCI İSİMLERDEN ARINDIRALIM
Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Sinan Aygün, işyerlerine ve ürünlere yabancı isim koyma merakının, ulusu ayakta tutan temel unsurlardan biri olan anadilimiz Türkçeyi, kullanılmaz hale getirdiğini belirterek “Bu dil ve kültür kirlenmesine dur demek için, dilimizi, işyerlerimizi, ürünlerimizi yabancı isimlerden arındırmalıyız” dedi.
Konuya ilişkin yaptığı yazılı açıklamada yasalara göre şirketlerin ticaret ünvanlarının Türkçe olarak belirlendiğini, ancak bu maddeye bir istisna olarak şirketin faaliyet konusuna giren mal ve hizmetin yabancı dilde olması ya da şirket ortakları arasında bir yabancının olması halinde şirket isminde yabancı kelime bulundurulmasına izin verildiğini anlatan Aygün, “Caddeye çıktığımızda görüyoruz ki, istisna bir genel kural haline gelmiş. Etrafta Türkçe konuşan olmasa kendimizi yabancı bir ülkede hissetmememiz mümkün değil” diye konuştu.
Şirketlerin Türkçe isimle kurulmasına karşılık bu şirketlerce açılan mağaza ve büroların yabancı isimle adlandırılmasının talihsiz bir alışkanlık olduğunu dile getiren Aygün, “Çocuklarımıza isim koyarken, nasıl kılı kırk yarıyorsak, anlamlarını araştırıyor, Türkçe olmasına özen gösteriyorsak, aynı özeni işyerlerimize isim koyarken de göstermeliyiz. Nasıl çocuğumuza Hans, Jack, Tom adını koymuyorsak, işyerlerimize de, ürettiğimiz ürünlere de yabancı isimler koymamalıyız” dedi. Aygün şunları söyledi:
Kaliteli mal izlenimi vermek için ürünlere İtalyan, Fransız etiketi koymakla kendi sanayimizin kuyusunu kazıyoruz. Mehmet’in hakkını Coni’ye veriyoruz. Tekstil ürünlerimiz Avrupa’da bir numarayken, ceketin içine, gömleğin yakasına yabancı yafta yapıştırmakla, o ülkelere, o ilkelerin dillerine, sanayisine paye verirken, kendi dilimizi küçümsüyoruz. Kendimize mi güvenmiyoruz, ülkemize mi, dilimize mi?. Türkiye artık her alanda her teknoloji ile rekabet edebilecek güçte. Türk markalarını giysilerimizde, tabelalarımızda neden gururla taşımayalım? Bu alışkanlığı artık sorgulamamızın zamanı gelmedi mi? Türkiye global ekonomide yerini, yabancı ülkelerin dili markaları ile değil, kendi kimliği, ana dili, güçlü yerli markalarıyla alması gerekir. Türkiye taklit markalarla değil, kalitesiyle dünya markaları yaratarak ayakta durabilir?
TÜRKÇE EĞİLİP BÜKÜLÜYOR
Türkçe işyeri ve ürün isimlerine harfler, takılar ekleyerek yabancı izlenimi vermenin de yaygın bir uygulama olduğuna dikkat çeken Aygün, “Simiti simmit, balonu baloon, salonu saloon, pazarı baazar şeklinde yazarak Türkçe’yi eğip büküyoruz. Bu eğip bükmekle ne biz İngiliz, ne ürünümüz ingiliz malı oluyor. Balık yerine fish, ev yerine house, demekle kimliğimiz değişmiyor ama, olan Türkçeye oluyor. Gelin bu toplumsal talebi bir kampanyaya dönüştürelim. İşyerlerimizi, markalarımızı yabancı isimlerden arındıralım” şeklinde konuştu.
Kaynak: Ankara Ticaret Odası Bülteni